3 Eylül 2009 Perşembe

Güzelce İçilen Bir Akşamın Ardından



22 Ağustos 2009 / Gökçeada - Imroz

"""
Güzelce içilen bir akşamın sabahında uyandığınızda en çekilmeyen şey, mide bulantısı ve baş ağrısıdır. Bugün anladım ki bunlardan sonra gelen bir şey varsa, o da sıcak suyun olmamasıymış. Yok, banyoda sıcak su var; ama tüpü ya da ısıtıcısı olmayan bir evde uyanıp da sabah çay/kahve içememek cidden çok kötü bir şey!.. Ulan bir de köyde yaşıyoruz, nasıl köylü lan bunlar, saat 7.30'ta ben onlardan önce kalkıyorum, alla alla!..Hayır, aşağıya indim, bir de bakındım sağa sola, dayı/teyze bir bardak suyunuz var mı, kahve içicem diye, nerde kalıyorsun diye sordular önce, sonra da kalkar onlar, yok bende be çocuğum, moduna girdiler.

Gökçeada'ya gelince.. Türkiye'nin en büyük adası diye boşuna dememişler. (Deyip dememelerinden ziyade, bir "fact" bu :) ). Kıbrıs'a hiç gitmedim ama seyrettiğim filmlerden olsa gerek, bana fena halde Kıbrıs'ı andırdı İmroz.

Adanın adı için İmroz'u kullanmak, esen her rüzgarda daha ağır basıyor. Ekşisözlükte okuduklarımın etkisi mi bilmem ama "Rüzgar" dinleyebildiğimi düşündüğüm bir yer olarak aklıma yazıldı İmroz.

Ev sahibi, uyan lan!.. :) Kahvem var, sıcak suyum yok, iyi mi :)
"""

Gökçeada'da geçirdiğimiz ilk günün sabahında bunları yazmıştım. Ada'ya gece varmış, kalacak yer bulduktan sonra da direk içmeye gitmiştik. Ayrıntılarını ise ayrı bir blog'da anlatacağım efenim, acık sabır :) """ Bu blog'un amacı size Gökçeada ve Bozcaada hakkında bir "gezinin tadını çıkarma" rehberi sunmak. Aynı zamanda gerek Gökçeada'da gerekse Bozcaada'da ihtiyacınız olabilecek bilgileri size sağlamak.. Sizlerin de katkısıyla daha çok işe yarar bir hale gelmesini diliyorum efenim.""" diye başladım blog'a.. Devamı da gelmekte, eli kulağında ;)

p.s. Bu arada bilmeyenler için Imbros Yunanca'da "Rüzgarlı Ada" demekmiş (bir kaç yerde bu iddiayı gördüm ama yine de citation needed deme ihtiyacını görüyorum.)

0 tatava: