I'm going to Imbros Island (Turkish Gökçeada or İmroz) this weekend. Have half an hour to have my backpack done :)
Will write about it as soon as I can..
cya ;)
“You will be surprised to be receiving a letter about your play Waiting for Godot, from a prison where so many thieves, forgers, toughs, homos, crazy men and killers spend this bitch of a life waiting … and waiting … and waiting. Waiting for what? Godot? Perhaps.”
2 tatava:
Gökçeada ve Bozcaada için birer kitap tavsiyesi:
Bozcaada için;
Anayurt/Dimitri Kakmioğlu. Bozcaadalı bir Rum. Ailesiyle 70'lerde Avustralya'ya göçmüş. Şimdi Penguin Avustralya'nın editörlerinden. Kitap 2009'da Türkçe'de yayımlanmış, E Kitaplar'dan.
Gökçeada için ise iki kitap aslında:
İkisi de Rıdvan hocanın editörlüğünü yaptığı kitaplar
Slow Food ve Gökçeada: Yönetsel Bir Yaklaşım. Diğeri ise sanırım aynı söyleşilerden artakalanlarla kotarılmış,
Gökçeada: Sıradan İnsanların Öyküleri
İyi gezmeler Serdar! Nereye gittiğinin ne önemi var? Önemli olan gittiğin yerden keyif alman. Ha Ayvalık ha Bozcaada. İkisi de güzel yerler.
Merhabalar;
tavsiyeler için teşekkürler. Adaların ikisinin de ayrı ayrı bir çok hikayesi mevcut görebildiğim kadarıyla. Ayak bastıktan sonra ise özellikle artıyor bu hikayelere merakı insanın..
Gezmek üzerine ise Yeni Türkü'den bir kuple: "Neresi sıla bize, neresi gurbet.. Yollar bize memleket.."
Gökçeada gidilmeli, görülmeli ama kesinlikle.. Yakında gezi notlarımı toparlayıp yazacağım :)
Yorum Gönder